Mutlu Kasaba’nın Sırları

Bir zamanlar, çok uzak diyarlarda Mutlu Kasaba adında bir yer vardı. Bu kasabanın adı neden “Mutlu”ydu derseniz, burada yaşayan herkes sabahın ilk ışıklarıyla gülümser, her sabah kuşlarla birlikte şarkılar söylerdi. Ama kasabanın mutluluğunu koruyan bir sır vardı; bu sırı sadece ormanda yaşayan bilge Baykuş biliyordu.
Bir gün, kasabanın en meraklı çocuklarından biri olan Deniz, bu sırrı öğrenmek istedi. Deniz çok neşeliydi ama çok da meraklıydı. “Baykuş Amca bu kadar bilgiliyse, belki mutluluğumuzun sırrını da bana anlatabilir,” diye düşünüyordu.
Bir sabah erkenden kalkıp ormana gitti. Ormanda yürürken ağaçlar rüzgarın melodisine eşlik ediyor, yerlerdeki yapraklar Deniz’in adımlarını şıpırdatıyordu. Sonunda bilge Baykuş’un yuvasını buldu.
“Baykuş Amca! Mutlu Kasaba’nın hep mutlu olmasının sırrı nedir? Bize bunu öğretebilir misin?” diye seslendi Deniz.
Baykuş, gözlerini yavaşça açtı ve yumuşacık bir sesle cevap verdi: “Ah, meraklı Deniz! Mutlu Kasaba’nın mutluluğunu koruyan sır, herkesin birbirine iyilik yapması ve doğaya saygı duymasıdır. Ama bu sadece bir sır değil; aynı zamanda bir görevdir. Bu görevi yerine getirmek ister misin?”
Deniz heyecanla başını salladı.
Baykuş devam etti: “Bu görev çok basit. Her gün birine küçük bir iyilik yapacaksın ve doğada bir şeyi koruyacaksın. Mesela, yere düşen bir yaprağı toprağa gömüp ona can suyu verebilir ya da komşuna yardım edebilirsin. İşte mutluluğun sırrı bu kadar basit.”
Deniz sevinçle kasabaya geri döndü. O gün, yaşlı bir teyzenin pazardan alışveriş torbalarını taşımasına yardımcı oldu. Ertesi gün, nehir kenarından topladığı bir avuç çöpü temizledi. Üçüncü günse bir arkadaşına derslerinde yardımcı oldu. Deniz’in iyilikleri o kadar çoğaldı ki, insanlar birbirine daha fazla iyilik yapmaya başladı.
Bir sabah Baykuş yuvasından kasabaya baktı ve gülümseyerek kendi kendine mırıldandı: “Deniz’in kalbindeki iyilik tohumu büyümüş bile! Mutlu Kasaba’nın mutluluğu da böylece çiçek açmaya devam edecek.”
O gün bugün, Mutlu Kasaba hala neşeyle dolup taşıyor. Deniz’in serüveni herkese örnek olmuş ve herkes bilmiş ki mutluluk paylaştıkça çoğalır.
Eğer bir gün Mutlu Kasaba’ya yolunuz düşerse, kuşların şarkısına, yaprakların hışırtısına ve insanların gülümsemelerine kulak verin. Belki siz de oradan bir parça mutluluk alıp kendi kasabanıza götürüsünüz!
Bu masal hoşunuza gitti mi? Tam size göre bir masalımız daha var: Ay Işığında Parlayan Arkadaşlık Adası