Gönül Bahçesindeki Tohum

Bir zamanlar, uzak diyarlarda, pırıl pırıl bir gökyüzünün altında kurulmuş güzel bir köy vardı. Bu köyün adı Nur Köyü idi. Nur Köyü, verimli toprakları, berrak suları ve her bahar renk renk açan çiçekleriyle ünlüydü. Ancak bu köyün asıl güzelliği, köy halkının yüreklerinde saklı olan iyilikti.
Bir gün, köye beyaz cübbeli, nurlu yüzlü bir derviş geldi. Elinde bir torba vardı, içinde ise türlü türlü tohumlar. Köylüler dervişin etrafına toplandılar ve onun hikmet dolu sözlerini dinlemeye koyuldular. Derviş, köylülere seslenerek şöyle dedi:
“Ey Nur Köyü’nün güzel insanları! Bu torbada size bereket getirecek tohumlar var. Ancak bu tohumlar sadece gönül bahçelerine ekilebilir. Eğer kalplerinizdeki toprağı sevgi, sabır ve şefkatle işler, onları güzel ahlakla sularsanız, tohumlarınız muhteşem çiçekler açar. Bu çiçekler hem sizi hem de etrafınızdakileri güzelleştirir.”
Köylüler şaşkınlıkla birbirine baktılar. “Gönül bahçesi mi? O da nedir?” diye sordular. Derviş gülümseyerek, “Gönül bahçesi, kalplerinizdir. Ve unutmayın, her insanın gönlü bir bahçedir. Kur’an-ı Kerim’in güzel öğütleriyle süslenen bir gönül bahçesi asla çoraklaşmaz,” dedi.
Derviş, Hz. Muhammed’in öğütlerinden bahsederek, insanların nasıl birbirine iyilik yapması gerektiğini anlattı. “Sevgili Peygamberimiz buyurdu ki: ‘Kendiniz için istediğinizi başkaları için de istemedikçe tam iman etmiş olmazsınız.’ İşte bu yüzden, gönül bahçenizi büyütmek için sevgi tohumlarını ekin ve su yerine iyilik yaparak onları besleyin.”
Derviş bu sözleri söyledikten sonra tohumları köylülere dağıttı. Herkes kendi gönül bahçesine bir tohum ekmeye niyet etti. Ancak içlerinden biri, genç bir delikanlı olan Salih, “Bu tohum gerçekten işe yarar mı? Kalbimde nasıl çiçek açabilir ki?” diyerek şüpheyle yaklaştı.
Salih yine de tohumu aldı ve içten içe düşünmeye başladı. O gece yatağında dua etti: “Ya Rabbi, kalbimi temizle, bana doğru yolu göster.”
Sabah olduğunda, Salih komşularına yardım etmeye karar verdi. Hasta olan yaşlı bir kadının odunlarını taşıdı, aç bir çocuğa ekmek verdi ve bir arkadaşına kırıcı sözler söylediği için ondan özür diledi. Her yaptığı iyilikle kalbinde bir sıcaklık hissetti. Günler geçtikçe, Salih’in iç dünyası değişmeye başladı. Eskiden şüpheyle dolu olan kalbi artık huzur ve mutlulukla doluydu.
Bir sabah, Salih rüyasında kendi gönül bahçesini gördü. Bahçesi rengârenk çiçeklerle dolmuştu. Dervişin sözlerini hatırladı ve anladı: İyilik, sabır ve sevgiyle beslenen bir kalp, en güzel çiçekleri açar.
Nur Köyü halkı, dervişin verdiği tohumların ne kadar özel olduğunu fark etti. Herkes gönül bahçesine ektiği tohumlarla, daha merhametli, daha anlayışlı bir topluluk haline geldi. Ve o gün bugündür, Nur Köyü’nün insanları, Hz. Muhammed’in güzel ahlak öğretilerine uyarak yaşamaya devam etti.
Bu masal, bizlere kalplerimizi güzel ahlakla süslemenin ne kadar önemli olduğunu hatırlatır. Çünkü gönül bahçemiz, bize verilen en büyük emanettir.