Prens Pofuduk ve Çorabın İntikamı

Bir varmış, bir yokmuş… Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, halının altındaki tozlar henüz fark edilmezken, Çorapistan adında bir ülke varmış. Bu ülkenin prensi Prens Pofuduk, oldukça tuhaf bir alışkanlığa sahipmiş: Tek bir çorap giyermiş! Sağ ayağına çorap takar, sol ayağını çıplak bırakırmış.
Herkes bu durumu garip bulurmuş ama kimse cesaret edip Prens Pofuduk’a nedenini soramazmış. Ancak gerçek şuymuş ki Prens Pofuduk, sol ayak çoraplarının sürekli kaybolduğunu fark etmiş ve yıllardır sol ayak çoraplarının kayboluşunu araştırıyormuş. Sarayın dört bir yanında kayıp çorapları bulmak için afişler asılmış, ilanlar verilmiş ama hiçbir sonuç alınamamış.
Bir gün, Prens Pofuduk’un sadık uşağı Fırfır Efendi, sarayın altındaki gizli geçitlerden bir garip ses duymuş. “Pıtır pıtır, patır patır!” diye bir ses. Fırfır Efendi, bu sesi takip etmiş ve nihayet çamaşır odasının altındaki gizli bir kapıyı bulmuş. Kapıyı açınca ne görsün! Bir grup sol ayak çorabı bir araya gelmiş, dans ediyor ve isyan şarkıları söylüyor!
Çorapların lideri Kaptan Patişon adında, oldukça kızgın bir sol çorapmış. Kaptan Patişon, Fırfır Efendi’ye dönmüş ve şöyle demiş:
“Yeter artık! Biz sol çoraplar olarak yıllardır haksızlığa uğruyoruz! Sağ çoraplar hep dışarıda gezdiriliyor, ama biz ya yıkanıyoruz ya da kayboluyoruz. Biz de karar aldık, kendi ülkemizi kuracağız!”
Fırfır Efendi hemen Prens Pofuduk’a durumu anlatmış. Prens duyduklarına inanamamış! Hemen çorapların yanına gitmiş ve Kaptan Patişon’la yüzleşmiş.
“Ey sol çoraplar! Bu isyanınız neden? Ben hep sizi aradım, bulmak istedim!”
Kaptan Patişon burnunu kıvırmış. “Bizi bulmak istedin ama sadece sağ çoraplarını sevdin! Artık özgürlüğümüzü istiyoruz!” demiş.
Prens Pofuduk bir süre düşünmüş ve şöyle bir teklifte bulunmuş:
“Eğer bir gün boyunca bütün çoraplarımı giyersem, siz de bu isyanı bitirir misiniz?”
Kaptan Patişon, bir süre çorap meclisiyle konuşmuş ve teklifi kabul etmiş. Ertesi gün Prens Pofuduk, iki ayağına da çorap giymiş. Halk şaşkınlıkla onu izlerken, sol ayak çorapları sarayda büyük bir kutlama yapmış.
Ancak Prens, akşama doğru bir şeyi fark etmiş: Sol çorap biraz kaşındırıyormuş! Ama sözünden dönmemiş, çorabı akşam yatağa kadar çıkarmamış. Çoraplar bu kararlılığı görünce, isyanı sona erdirip eski yerlerine dönmüşler.
O günden sonra Prens Pofuduk, iki ayağına da çorap giymiş. Ama her çorabın üzerine isim yazdırmış ki bir daha kaybolmasınlar. Çorapistan halkı huzura kavuşmuş, sol çoraplar da hak ettikleri saygıyı görmüşler.
Ve bir daha hiçbir çorap, çamaşır makinesinde kaybolmamış. (Tabii, en azından bir süreliğine…)