5 Yaş Masalları

Büyülü Balıkçıların Ormanı

Bir zamanlar, gökkuşağı renklerinde parlayan bir orman vardı. Bu ormana herkes “Büyülü Balıkçıların Ormanı” derdi. Ama bu isim biraz tuhaftı, çünkü ormanda bir tane bile nehir ya da göl yoktu! Yine de burada balıkçılar yaşar, büyülü olta ve şapkalarıyla tuhaf ve şaşırtıcı şeyler yakalarlardı.

Ormanda yaşayan küçük çocuklardan biri olan Mina, balıkçıları çok severdi. Ama onların neler yakaladığını asla göremezdi. Balıkçılar, yakaladıklarını kocaman, rengârenk çuvallara koyar ve sır gibi saklarlardı.

Bir gün Mina, cesaretini topladı ve ormanda dört bir yana yayılan şarkılarıyla meşhur olan balıkçılardan birine yaklaştı.

“Bay Balıkçı, büyülü ormanın çocuklarına da bir şey göstermez misiniz?” diye sordu körpem bir sesle.

Bay Balıkçı, gülümseyerek rengârenk sakalını kaşıdı. “Eh, bu kadar kibar sorarsan, belki bir istisna yaparız,” dedi. Ve Mina’ya ertesi sabah ışıldayan büyülü gölgeliğin yanındaki büyük çam ağacının altına gelmesini söyledi.

Sabah olur olmaz, Mina heyecandan yerinde duramıyordu. Gösterilen yere geldi ve bütün balıkçılar oradaydı. Ellerinde ince, altın şığırımlarıyla süslenmiş oltaları vardı. Oltaların ucunda kancaları yoktu, ama sörmesi kolay parlak şirin ipler sallanıyordu.

“Balık tutar mısın?” dedi Bay Balıkçı. Mina, şaşınıp başını salladı.

“Hadi bakalım,” dedi Bay Balıkçı ve oltasını havaya savurdu.

Ama ne oldu dersiniz? Oltanın ucu gökyüzüne doğru çıkıp bir bulutu yakaladı! Bulut şişi gibi pofidik bir top haline geldi ve oltaya dolanarak yere indi.

“Biz büyülü balıkçılarız, Mina,” dedi Bay Balıkçı. “Denizlerde değil, gökyüzünün şaşırtıcı güzelliklerini yakalarız. Bulutları, yıldız tozlarını ve gökkuşağı dilimlerini getiririz.”

Bay Balıkçı, bulutu öyle bir şekillendirdi ki, köpükten bir sandal oluverdi. Mina ve balıkçılar sandala atlayıp gökyüzünde dolaşmaya başladılar. Herkes neşe içinde gökkuşağının parlayan şeridinden bir dilim yakaladı.

Sonunda Mina’nın küçük elinde bir parça yıldız tozu, diğer elinde gökkuşağından bir şerit kaldı. Eve döndüğünde büyülü ormanın çocuklarına gösterdi ve hep birlikte büyülü bir oyun başlattılar: Üzerine bastıklarında ışıldayan gökkuşağı yollan ve yıldızlardan düşen parıltılarla dolu bir bahçe.

O günden sonra kimse Mina’nın şarkısız bir günü olmadı. Büyülü balıkçıların ormanı hep neşe ve hayallerle çınladı.

Bu masalı beğendiniz mi? O zaman bu masalımızı da çok seveceksiniz: Güneş Şehri’nin Kahramanı: Mini Max

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu