Sihirli Ormanın Gizemi

Bir zamanlar, yemyeşil ağaçlarla dolu, kuş seslerinin hiç eksik olmadığı büyülü bir orman vardı. Bu ormanın adı Maviçimen Ormanı idi. Gündüzleri ormanda huzurlu bir sessizlik olurdu, ama geceleri, yıldızlar parladığında ormanda sihirli olaylar gerçekleşirdi.
Bu ormanın hemen kıyısında, küçük bir köyde yaşayan Eylül adında cesur bir kız vardı. Eylül, kıvırcık saçları, meraklı gözleri ve hiç bitmeyen sorularıyla köyde herkesin sevdiği bir çocuktu. Bir gün, büyükannesi ona eski bir hikaye anlattı. Hikayeye göre, Maviçimen Ormanı’nın kalbinde, dilekleri gerçekleştiren Altın Yıldız Çiçeği adında sihirli bir çiçek saklıydı. Ancak çiçeğe ulaşmak için ormanın derinliklerindeki sırları çözmek gerekiyordu.
Eylül, büyükannesinin hikayesini dinlerken gözleri parladı. Ertesi sabah erkenden küçük sırt çantasını hazırladı. İçine bir el feneri, biraz yiyecek ve sevdiği günlüğünü koydu. Yola çıkmadan önce köpeği Boncuk‘u da yanına aldı.
Ormana girdiklerinde ağaçların yaprakları fısıldaşıyor, hafif bir rüzgar dalları sallıyordu. Bir süre yürüdükten sonra eski bir taş köprüye ulaştılar. Köprünün yanındaki taşta şu yazıyordu: “Gerçeği arayan, kalbini dinlemeli.”
Eylül taşın üzerindeki yazıyı okuduktan sonra derin bir nefes aldı. Kalbini dinlemeye karar verdi ve içinden geçen ilk yolu seçti. Yolda ilerlerken bir sincapla karşılaştılar. Sincap konuşabiliyordu!
“Merhaba yolcu! Altın Yıldız Çiçeği’ni mi arıyorsun? O zaman cesaret, bilgelik ve dostluk testlerini geçmelisin. İlk test burada başlıyor.” dedi sincap gülümseyerek.
İlk test Cesaret Testi idi. Eylül, karanlık bir mağaraya girip içeride saklı olan parlak bir taş bulmalıydı. Korkmasına rağmen Boncuk’la birlikte mağaraya girdi. Birkaç dakika sonra taşın hafif ışığını fark etti. Taşı alıp çıktığında sincap onu tebrik etti.
İkinci test Bilgelik Testi idi. Eylül, eski bir bilge baykuşun sorduğu bilmeceleri çözmeliydi:
“Geceleri parlar, gündüzleri kaybolur. Nedir o?”
Eylül biraz düşündü ve sonra sevinçle cevapladı:
“Ay!”
Baykuş başını sallayıp gülümsedi.
Son test ise Dostluk Testi idi. Ormanda ağlayan küçük bir tilkiyle karşılaştılar. Tilki ayağını incitmişti. Eylül, tilkinin yarasını sardı ve ona biraz yiyecek verdi. Tilki teşekkür ederek onlara Altın Yıldız Çiçeği’nin yolunu gösterdi.
Uzun bir yürüyüşün ardından nihayet ormanın kalbine ulaştılar. Parlayan Altın Yıldız Çiçeği, ay ışığı altında büyüleyici bir şekilde parlıyordu. Eylül gözlerini kapattı ve içinden bir dilek tuttu: “Köyümdeki herkesin her zaman mutlu ve sağlıklı olması.”
Tam o anda çiçek bir ışık huzmesiyle parladı ve ortadan kayboldu. Eylül dileğinin gerçekleştiğini hissetti.
Sabah olduğunda köyüne döndüğünde herkes daha neşeli, daha sağlıklıydı. Büyükannesi ona gülümseyerek sarıldı. Eylül, macerasını kimseye anlatmadı. Çünkü bazı sırlar sadece cesur kalpler tarafından saklanırdı.
Ve o günden sonra, Maviçimen Ormanı’nın sihri hiç kaybolmadı.
Son.